Sie fallen [Turkish translation]

[1. Kısım: Curse]

Çıplak ayaklar yaşanmamış sevinçle dans ettiğinde

Sevimsiz gölgeler seni aydınlatsın

Baskı zulüme boyun eğiyor

Bu yeterli

Bu yeterli

Oda yıllarca karanlıkken

ve aniden ışığı açan biri gelir

[Geçiş 1: Curse]

Ve tüm vücut ayaklanıyor

Bacaklar yeri arıyor, kollar havayı tutuyor, kalp karın oluyor

Korku ve cesaret dosdoğru sürüklüyor

direkt duvarlara ve içinden (geçmeye)

onlar düşene kadar

onlar düşüyorlar- düşüyorlar- düşüyorlar

düşüyorlar- düşüyorlar- düşüyorlar

[Nakarat: Curse & Elif]

Ve kendime geri döndüm

Sonunda tekrar kendime döndüm

Onlar düşüyorlar, ben moloz yığının üzerinde dans ediyorum

Düşüyorlar ve ben kendime dönüyorum

[2. Kısım: Curse]

Yaralarınızı daha fazla acımaması için gizliyorsanız

Ve onların görülmek için iyileştiğini görürsünüz

Yargıç zindana girmeye cesaret ettiğinde

Ve tüm kapıların açık olduğunu görür

[Geçiş 2: Curse]

Ve tüm vücut ayaklanıyor

Bacaklar yer arıyor, kollar havayı tutuyor, kalp karın oluyor

Korku ve cesaret dosdoğru sürüklüyor

Direkt duvarlara ve içinden (geçmeye)

[Nakarat: Curse & Elif]

Ve kendime geri döndüm

Sonunda tekrar kendime döndüm

Onlar düşüyorlar, ben moloz yığının üzerinde dans ediyorum

[Nakarat: Curse & Elif]

Ve kendime geri döndüm

Sonunda tekrar kendime döndüm

Onlar düşüyorlar, ben moloz yığının üzerinde dans ediyorum

Düşüyorlar, ve ben kendime dönüyorum