Göster bana! Göster bana!
Karmaşıklıklar, ihanetler
Camdan izliyoruz, hiçbir şey görmüyoruz
parmak uçlarımda lateks
Camdan dokunuyoruz, hiçbir şey hissetmiyoruz
Tüm taşıdığımız, sahip olduğumuz her şey
Taşlar gibi dağılmış
Tüm karışıklık, tüm yanlış dönüşler
Bu taşları alabilirdik, bir şeyler inşa edebiliriz
Sonsuza dek deneyebiliriz, denemek uğruna
Ve tek başına hayatta kalabiliriz
Bana her şeyi gösteriyorsun (Göster bana! Göster bana!)
Bana göze alamayacağım her şeyi gösteriyorsun
Bizi çekecek o kadar çok yeni ay var ki
Bize rehberlik edecek pek çok yeni yıldız
Ne söyledin?
Bana göze alamayacağım her şeyi gösteriyorsun
Birbirine bağlı, ayrı
Bu taşları al, bir şeyler inşa et
Duvarları tanımla, süsle
Ağzımız bardakta, tattığımıza inanıyoruz
Sahip olabileceğimiz her şey
Bize ait olan her şey
Öfke ve keder içinde söylenen sözler
Bu taşları al
Bir şeyler fırlat
Kutlayabiliriz
Bombayı bırakabiliriz
Ve hangi tarafta olursan ol hiç şansı yok
Tekrar geri dön, tereddüt
Soluduğumuz havayı tutan cam
Ve sen, bana her şeyi gösteriyorsun, göze alamam
Evet sen, bana her şeyi göster