Scapegoat [Turkish translation]

Bu gece de merdivenlerden

yüksek sesler geliyor.

Çaresiz kapı sertçe açılıyor nefesimizi tutarken.

Çabucak kaybol, sen ya da ben, şu ya da hepsi.

Çünkü sabah olmuş olsa bile, yine gece olacak.

Kurtarılmak istemeyi düşünme, asla.

Eğer ben isem kim kabul edecek.

Bir şekilde ayakta duruyorum, mutlu

Daha da fazlasını yapabilirim.

Yerdeki tükürüğe düşmüş sigara

Parçalara ayrılmış, geri adım at.

Boş kalbimi tut.

Kanlı gözler bakıyor.

Bir gün benim de öyle çirkin bir yüzüm olacak mı merak ediyorum.

Korkuyorum.

Umut bulamıyorum, neyden nefret edersem edeyim.

Beni sevmesini istediğim vücut (kişi?)** ayrıldı.

Buraya bırakacağım, kendim yerine.

İstediğin gibi kullan.

Sadece kalbim bu odaya geri dönmeyecek.