Saturn [Turkish translation]

Valizimi toplayıp gidiyorum:

Havanın temiz olduğu bir yere,

Satürn'de.

Oturup insanların ölmesini seyretmek saçmalık.

Savaşmıyoruz sizin yaptığınız gibi;

Her şeyi yoluna koyuyoruz, eskisi gibi,

Satürn'de.

Bu suçlara devam etmek saçmalık.

Söyledikleriniz ilkesiz,

Yaptıklarınız amaçsız,

Batması yakın dünyanız için.

Çağlar boyu bütün büyük insanlar öğretti:

"Doğruluk ve mutluluk alınıp satılamaz"

Söylesenize, neden bu kadar duygusuzsunuz?

Dönüyorum Satürn'e, ışıldadığı yere halkalarının

Gökkuşağı, ay ışığı ve turuncu kar

205 yaşına dek yaşayacak insanlar

Dönüyorum Satürn'e, insanların gülümsediği yere

Gerek yok arabalara, çünkü öğrendik uçmayı

Satürn'de

Yaşamak başlı başına zevk bizim için*

Çok kez geldik buraya daha önce,

Barış taktiğinizin savaş olduğunu anlayacak kadar.

Öldürerek, çaresiz erkek, kadın ve çocukları:

Ne uğruna öldüklerini bile bilmeyen.

Güvenmiyoruz size karşımıza dikildiğinizde,

Elinizde yanan bir Incil,

Yüzünüzde soğuk bir ifadeyle.

"Ya verin istediğimizi, ya yok ederiz" diyorsunuz bize.

Dönüyorum Satürn'e, ışıldadığı yere halkalarının

Gökkuşağı, ay ışığı ve turuncu kar

205 yaşına dek yaşayacak insanlar

Dönüyorum Satürn'e, insanların gülümsediği yere

Gerek yok arabalara, çünkü öğrendik uçmayı

Satürn'de

Yaşamak başlı başına zevk bizim için