Saturday [Turkish translation]

Pazarteside yavaşlar

Tek ses çıkmaz çarşambada, evet

Cuma günü biraz gürültülü olabilir

Fakat cumartesi, cumartesi, cumartesi günü,

Biz şehri boyarız

Bir ya da iki kez algımı yitirdim

Haftalar gün gibi geliyor

Öğlenleri ilaç alıyorum

Ve sadece bilmek istiyorum,

Sen de kaybettin mi dayanağını?

Ben yalnızca dua ediyorum seni kaybetmeyeyim diye

Akvaryumumda daireler çizerken yakaladı beni

Eşyaları temiz tutmamı,

Kıyafetlerimi de değiştirmem gerektiğini söyledi

Daha önce yaşadığımız hayatı gözümde büyütüyorum, oh, oh

Pazarteside yavaşlar

Tek ses çıkmaz çarşambada, evet

Cuma günü biraz gürültülü olabilir

Fakat cumartesi, cumartesi, cumartesi günü,

Biz şehri boyarız

Ooh, iyi görünüyorsun sen

Bunlar benim dans ayakkabılarım

Şehri boyuyoruz

Ooh, iyi görünüyorsun sen

Seninle dans edebileceğimi düşünmüştüm

Cuma gürültülü olabilir

Fakat cumartesi, cumartesi, cumartesi günü

Biz şehri boyarız

(Harika hissediyorum)

Hayat yavaşça salınıyor okyanus zemininde (Harika hissediyorum)

Dalgaları hissedemiyorum artık

Gelgit gelmeyi mi unuttu?

Ben sadece dua ediyorum seni kaybetmeyeyim diye

Akvaryumumda daireler çizerken yakaladı beni

Eşyaları temiz tutmamı,

Kıyafetlerimi de değiştirmem gerektiğini söyledi

Daha önce yaşadığımız hayatı gözümde büyütüyorum, oh, oh

“Müzik üzerinde mi çalışıyorsun?”

Evet

“Ben, ben yatıyorum, yorgunum”

Seninle Friends izlemek istiyorum

“Oh, eğer şarkı yazacak vaktin varsa ya da ilham falan gelirse,

Söyle gitsin”

(Oh) Pazartesi yavaştır (evet, evet)

Tek ses çıkmaz çarşambada, evet

Cuma günü biraz gürültülü olabilir

Fakat cumartesi, cumartesi, cumartesi günü,

Biz şehri boyarız

(Da-da-da-da-da-da-da-da)

(Boyarız biz)

Cuma gürültülü hale gelebilir

Fakat cumartesi, cumartesi, cumartesi günü...