Samotnjak [Turkish translation]

Benimle birlikte uçabilirdin,

değişebilirdin sen.

Açığa çıkarabilirdin, bilmek için,

almak için, yahut vermek için.

Yapabilirdin ama istemedin.

Hatanın nerede olduğunu söylemeyeceğim sana.

Eğer görmüyorsan, buradayım,

senin eserin.

Ne zamanım var senin kalbini açmaya,

ne de seninle tartışacak gücüm.

Şimdi tamamen aynı gözüküyorsun bana.

Tıpkı ilk günkü gibi,

soğuk ve biraz yabancı.

Küçük bir asker,

korktuğu için sevmekten,

ve yakın kalmak için

yalnız kalacak yine,

ve hep yalnız.

Çoğu zaman yolumdan döndürdü beni,

çok iyi öğrenmiştin çünkü oynamayı.

Ama ezbere biliyorum seni,

bir adım ileri, beş adım geri,

ve yine burada, senin kapalı dünyan.

Şimdi tamamen aynı gözüküyorsun bana.

Tıpkı ilk günkü gibi,

soğuk ve biraz yabancı.

Küçük bir asker,

korktuğu için sevmekten,

ve yakın kalmak için

yalnız kalacak yine,

ve hep yalnız.

Bense verdim, sahip olduğum ne varsa

ama yeterli olmadı bizi kurtarmama.

Sense her zaman olduğun gibisin,

hiçbir zaman huzuru bulamayacaksın,

bunu biliyorum.

Şimdi tamamen aynı gözüküyorsun bana.

Tıpkı ilk günkü gibi,

soğuk ve biraz yabancı.

Küçük bir asker,

korktuğu için sevmekten,

ve yakın kalmak için

yalnız kalacak yine,

ve hep yalnız.