Hüzünlü bir şarkı söyle,
Tenha bir mekanda.
Benim hakkımda konuşmayı da dene.
Çok uzun zaman oldu,
Bu mekanı bulalı.
Sen iki ya da üç tane bulsan iyi edersin.
Biz insanlar olarak sadece etrafta dolaşıyoruz.
Kafalarımız yere sıkıca sabitlenmiş.
Neyi görmüyorsak,
O halde o şey gerçek olamaz.
Dokunmadığımız şeyi hissedemeyiz.
Yaşadığımız bu kasabada,
Güneş doğmaya geliyor ve batmaya gidiyor.
Ama günün sonunda ikisi de aynı yerde oluyor.
Ve biz de kandırıp yalan söylüyoruz.
Kimse de bunun yanlış olduğunu söylemiyor.
Ve biz de nedenini sormuyoruz.
Çünkü günün sonunda ikisi de aynı yola çıkıyor.
Biz de hepsini kenara atıyoruz,
Biz de hepsini kenara atıyoruz,
Biz de günün sonunda hepsini kenara atıyoruz.
Eğer buna ihtiyacın varsa,
Sana bir şeyler verebilirim.
Biliyorum ki, eğer yapabilirsem sana yardım etmek isterim.
Eğer sen de dürüstsen ve yaptığını söylersen,
Bunu biliyorsun ki, sana ellerimi uzatabilirim.
Ya da hüzünlü bir şarkı,
Tenha bir mekanda.
Senin hakkında konuşmayı da deneyeceğim.
Bir omza mı ihtiyacın var? Pekala, eğer sorun buysa,
Biliyorsun ki yapamayacağım hiçbir şey yok.
Yaşadığımız bu kasabada,
Güneş doğmaya geliyor ve batmaya gidiyor.
Ama günün sonunda ikisi de aynı yerde oluyor.
Ve biz de kandırıp yalan söylüyoruz.
Kimse de bunun yanlış olduğunu söylemiyor.
Ve biz de nedenini sormuyoruz.
Çünkü günün sonunda ikisi de aynı yola çıkıyor.
Hepsini bir kenara atma.
Hepsini bir kenara atma.
Hepsini bir kenara atma.
Hepsini bir kenara atma.
Hepsini kenara at.
Hepsini kenara at.
Hepsini kenara at.
Hepsini kenara at.
Hepsini kenara at.
Günün sonunda hepsini bir kenara atıyorsun.