Aynı ızdırapla, geçmişteki günlerim, gözümün önüne geldi,
Tekdüze, kasvetliydiler,
Güllerin taç yapraklarını dökmesi ve
Bülbüllerin ölüp gitmesi gibi.
Ve o (kız) da kederlidir,
Beni yönlendiren Aşk,
Zehirli kan
Onun satensi derisinin altından akar.
Ve eğer bu dünyada yaşıyor isem,
Sahibi olduğum tek hayal içindir,
Bu hayal de, her ikimizin, kör çocuklar gibi,
Dağın sırt çizgilerine çıkmasıdır.
Orada, yalnızca hülyaların olduğu yerde,
En beyaz bulutların dünyasında,
Solmuş gülleri aramak ve
Ölü bülbülleri dinlemek.