Road to Hell [Turkish translation]

yolda durdum

bir kadın gördüm

yolun kenarında

benim yüzüme benzediğini bildiğim bir yüzle

pencereme yansıdı

ve aşağı doğru yavaşça kıvrıldı

korkunç bir baskı beni felç etti

gölgemde

dedi ki, 'oğlum, burada ne yapıyorsun?

senin için sahip olduğum korku mezarıma döndü'

dedim ki, 'anne, zenginin köyüne geldim

kendimi satmak için'

dedi ki, 'oğlum, bu cehenneme giden bir yol'

yolculuğunda el değmemiş doğaya karşı

çölden kuyuya

cehenneme giden otoyolda yolunu kaybettin

bir nehirin kenarında duruyorum

ama su akmıyor

düşünebileceğin her zehirle kaynıyor

ve ben sokak ışıklarının altındayım

ama neşenin ışığını biliyorum

gölgelerin içindeki inanç yolunun gerisinde korktum

ve sapkın şiddet korkusu

her yüzde bir gülümseme tutuyor

ve sağduyu çanları çalıyor

bu teknolojik bir bozulma değil

oh hayır, bu cehenneme giden bir yol

ve bütün yollar alacakla sıkışıyor

ve yapabileceğin bir şey yok

hepsi sadece kağıt parçası

senden uzağa uçuyor

dikkat et, dünyaya iyi bak

buraya ne geliyor

bu dersi fızlıca öğrenmelisin

ve iyice öğren

bu yukarı doğru hareket eden bir otoyol değil

oh hayır, bu yol

bu yol

bu yol gider

cehenneme