[kıta 1]
arkadaşların ayrılır, arkadaşların evlenirler
yabancılaşma doğar, yabancılar allahına kavuşur
moda değişir, dedikodularsa yepyeni yüzeylere uçuşurlar
ancak ben tam da senin beni terk ettiğin yerdeyim
kibritler birbiri ardın yanar
sayfaları çevirirsin ve yapışırlar birbiri arda
bedelerimi ödendim ve dersler çıkarttım
ancak ben tam da senin beni terk ettiğin yerdeyim
[on-nakarat]
yardım etsenize, ben halen o restorandayım
sürekli olduğum o köşede oturuyorum hala ben
sönük ışığın altında bacak bacak üstüne atılı şekilde
beni görenler diyolar ki, "ne üzücü bir manzara ama"
yemin ederim ki bir saç tokasının yere düştüğünü bile duyabilirsin
zamanın durduğunu hissettiğim tam o anda
kırılmış camdan kalbim beyaz masanın üstünde paramparça
herkes yoluna bakıyor, ben
ben orada kalıverdim
at kuyrugu saclarımda tozlar birikti
benden herhangi bir yer bulmamı istediler
biraz önümü açmamı, ancak ben oturdum ve bakakaldım
[nakarat]
tam da senin beni terk ettiğin yerdeyim
bana bırakmadın yok, bana bırakmadın yok
burada sonsuza kadar kalmaktan başka seçenek bırakmadın ki bana
bana bırakmadın yok, bana bırakmadın yok
burada sonsuza kadar kalmaktan başka seçenek bırakmadın ki bana
[kita 2]
donup kalan o kadın hakkında bir şeyler kulagina çalındı mı?
zaman herkes için işlemişken
o bunun farkında bile olamayacak, çünkü o hayallerinde hala yirmi üç yaşında
zaten nasıl olması bekleniyordu ki
kuruntular içinde yaşayan o kadın hakkında bir şeyler kulagina çalındı mı?
ayrılıklar her gün olur, onu kaybetmek zorunda degilsin ki
o hayallerinde hala yirmi üç yaşında
ve sende hala benim yanımda oturuyorsun
[köprü]
o restoranda senin hala istediğin tek kişi benken
sönük ışıkta bacak bacak üstüne atmış her şey iyiken
maskaramın gözlerimden aktığını hissedebilmiştim
bana biriyle tanıştığını söylemiştin
kırılmış camdan kalbim beyaz masa örtüsünün üstünde paramparça
herkes hayatın bakıyor zaten
[on-nakarat]
yardım etsenize, ben halen o restorandayım
sürekli olduğum o köşede oturuyorum hala ben
sönük ışığın altında bacak bacak üstüne atılı şekilde
beni görenler diyolar ki, "ne üzücü bir manzara ama"
orada kalıverdim ben
at kuyrugu yaptigim saclarımda tozlar birikmiş
şundan eminim ki dışarda bir yerlde bir eşin vardır
çocuklarınla geçirdiğin bir yılbaşı, ama ben farkında değilim
çünkü tam da kimseye zararımın dokunmadığı yerdeyim
kendi işime bakiyorum
eğer bizim aşkımız erken aramızdan ayrılırsa
buna şahit olmaya dayanamam
ve üzerinden çook uzun zaman geçse bile
ancak eger yanlış bir seyler yaptigini dusunursen eger
[nakarat]
ben tam da
senin beni terk ettigin yerdeyim
bana bırakmadın yok, bana bırakmadın yok
burada sonsuza kadar kalmaktan başka seçenek bırakmadın ki bana
bana bırakmadın yok, bana bırakmadın yok
burada sonsuza kadar kalmaktan başka seçenek bırakmadın ki bana