Rüyadan uyandı ve ayakkabılarını giydi.
Geçen iki sabahtan beri kendi yolunu yapmaya başlıyor.
Günlerdir ayık değildi.
Esintiye doğru uzanıyor.
Pazar gününü hatırla,dizlerinin üzerine çöktü.
Beraber kahvaltı yaptılar.
Ama iki yumurta son değildi.
Tıpkı neye ihtiyacı olduğunu hissetmek gibi.
Şimdiyse bu mekan ona tanıdık.
Şeytanice bir gülüşle ellerini ellerine koydu.
Yukarıya götürdü onu,yukarıya götürdü.
Onu ölmek üzere terk ettik.
Affet beni,bulmaya çalışıyorum.
Arıyorum,geceleyin arıyorum.
Rahatsız etmek istemedim.
Fakat,o kızı gördün mü?
Hayallerimi yıkıyor o.
Ve bu beni çıldırtıyor gibi gösteriyor.
Ona benimle evlenmesini teklif edeceğim.
O aşka inanmasa bile,
Onun blöf yaptığını söylemekte kararlıydı.
Kim bu kelebekleri inkar edebilir?
Onun içini dolduruyor.
Uyanık komşular,tanıdık simalar.
O çabalamasına rağmen yalvarıyor.
Lakin o sadece inkar ediyor.
Şimdiyse içten içe ölüyor.
Komşular onun taşındığını söylediler.
Komik,nasıl yağmur tüm gün yağabildi?
Bunu ondan önce çok düşünmemiştim.
Şimdiyse tüm bulutları görebiliyorum.
Beni umutsuz çabalarımla takip ediyorlar.
Kim beni bulursa,o her ne yerde olursa.
Geri gelmiyorum,çok kötü bir şey yaptım.
Konuşurken korkuyorum lakin,benden bunu bekliyorsun.
Aklım karışık,duygusuz olacağım,şimdiyse yağmur yağıyor.
Sen aklımı ve saçımı yıkadın.
Gözlerini dünyanın üstünde tut.
Binlerce kez yere bastım,
Senin üstündeyim şimdi,eve bulutların içinde geliyorum.
Başının üstündeki kaledeyim.
Galiba,şimdi eve geleceğim.
Galiba,şimdi eve geleceğim.
Galiba,şimdi eve geleceğim.
Galiba,eve gideceğim.