doğan güneş yağdırıyordu orkide renklerini bir kez daha
hiç kimsenin olmadığı o yerde, fransız rivierasında
uçuyorduk rüzgarın bizi kucakladığı hızda
zaman kalple beraber durmuştu o anda
sınırların ardına uçarken karşımızdaydı tehlike
yıldızlar zorlukla parlayıp aşka dair fısıldıyordu bize
seni sevip sevmediğimi sormuştun, cevap vereceğim sana
güneş altınla kaplanacak, ve seni karşılayacağım ben
o hislerimize rağmen ayrılacağız sabah olurken
sen beni bekleyeceksin, bebeğim benim-sensiz bomboşum
seviyorum seni bir tanem, tertemiz özgürlüğüm ve aşkım dolduracak parıltılarını gökyüzünün
şaşalı bir ımızganlıkta
aşkımız seninle
özgürdür ve saftır aşk
özgür ve saftır
gel yanalım seninle onun ateşinde
kucaklayışında arzunun
beklentilerinde
şaşalı bir ımızganlıkta aşkımız seninle
seher aralıyordu bir gizemi, saklanmıyordum bense
çünkü bilkecekti herkes yakında çılgınlarca sevdiğimi
kırılgandı aşkım, ama içtenlikle seviyordum seni
sonsuzluğa kadar çicekler açacaktı cennetin derinliklerinde sevgi
saklayacağım onu, uzak tutacağım acılardan
sevebilirim seni ben, dikkate almayarak rollerimizi
arzulu nadir bir öpücük sökerken ruhumuzu
ve uzaklaşırken korkularımızın şeffaf sessizliğinde
uzunca bir süredir tanıdığız-korkmana gerek yok
sabah olunca ayrılmamız gerektiğinden seninle
hakkında düşünüp duruyorum tüm gün bekleyerek akşamı
o vakti seninle buluşacağım-gecenin alacakaranlığını
şaşalı bir ımızganlıkta
aşkımız seninle
özgürdür ve saftır aşk
özgür ve saftır
gel yanalım seninle onun ateşinde
kucaklayışında arzunun
beklentilerinde
şaşalı bir ımızganlıkta aşkımız seninle
şaşalı bir ımızganlıkta
aşkımız seninle
özgürdür ve saftır aşk
özgür ve saftır
gel yanalım seninle onun ateşinde
kucaklayışında arzunun
beklentilerinde
şaşalı bir ımızganlıkta aşkımız seninle