Rainmaker [Turkish translation]

Çölde dolaşırken

Ve gerçeği ararken

Bir melekler korosunun adımı söylediğini duydum

Hayatımın bir daha eskisi gibi olmayacağı hissine kapıldım

Yüzümü çorak güneşe çevirdim

Ve senin de benim gibi hissettiğin acıyı biliyorum.

Ve yaprakların üzerine düşen yağmuru hayal ediyorum

Ve hayatımızdaki çatlaklar, toprağın üstündeki çatlaklar gibi

Mühürlendiler ve şimdi yıkanıp temizlendiler

[Nakarat]

Bana yağmuru başlatabileceğimizi söylüyorsun

Bana hepimizin değişebileceğini söylüyorsun

Bana gözyaşlarımızı yıkamak için bir şeyler bulabileceğimizi söylüyorsun

Bana yağmuru başlatabileceğimizi söylüyorsun

Bana hepimizin değişebileceğini söylüyorsun

Bana gözyaşlarımızı yıkayacak bir şeyler bulabileceğimizi söylüyorsun ...

Ve senin de benim gibi hissettiğin acıyı biliyorum.

Ve yaprakların üzerine düşen yağmuru hayal ediyorum.

Ve toprağın üzerindeki çatlaklar hayatımızdaki çatlaklar gibi

Mühürlendiler ve şimdi çok uzaktalar

[Nakarat]

[Solo]

[Nakarat]

Ve senin de benim gibi hissettiğin acıyı biliyorum.

Ve yaprakların üzerine düşen yağmuru hayal ediyorum.

Ve toprağın üzerindeki çatlaklar hayatımızdaki çatlaklar gibi

Mühürlendiler ve şimdi çok uzaktalar