Radioactive [Turkish translation]

Kül ve toz içinde uyanıyorum,

kaşımı siliyorum ve pasımı terle döküyorum,

kimyasallarla nefes alıyorum,gahh ahh.

söze karışıyorum,hizaya geliyorum,sonra hapishane otobüsünde kontrol ediyorum.

işte bu,kıyamet,woah.

Uyanıyorum,onu kemiklerimde hissediyorum

sistemimin gidişini yapmayı seviyorum(Love to make my systems go)

yeni döneme hoşgeldiniz,yeni döneme.

yeni döneme hoşgeldiniz,yeni döneme.

woah,woah,(Ben) radyoaktifim,radyoaktif.

woah,woah,(Ben) radyoaktifim,radyoaktif.

Bayraklarımı yükseltiyorum,kıyafetlerimi giydim(don my clothes),

bu bir devrim,sanırım.

doğru olarak uyması için onu kırmızıya boyayacağız,woah.

söze karışıyorum,hizaya geliyorum,sonra hapishane otobüsünde

işte bu,kıyamet,woah.

Uyanıyorum,onu kemiklerimde hissediyorum

sistemimin gidişini yapmayı seviyorum(Love to make my systems go)

yeni döneme hoşgeldiniz,yeni döneme.

yeni döneme hoşgeldiniz,yeni döneme.

woah,woah,(Ben) radyoaktifim,radyoaktif.

woah,woah,(Ben) radyoaktifim,radyoaktif.

Bütün sistemim çalışıyor,güneş ölmedi.

Kemiklerimin derininde,dümdüz içerisinde.

Uyanıyorum,onu kemiklerimde hissediyorum

sistemimin gidişini yapmayı seviyorum(Love to make my systems go)

yeni döneme hoşgeldiniz,yeni döneme.

yeni döneme hoşgeldiniz,yeni döneme.

woah,woah,(Ben) radyoaktifim,radyoaktif.

woah,woah,(Ben) radyoaktifim,radyoaktif.