Etrafta cepleri kimsenin anlamadığı kelimeler ve hayallerle dolu olan bir deli olduğunun söylendiğini duydum
ve kafasının içi boş değilse işlemesini bilmiyor
(ve) hiçbir şeye karar vermemiş olanların umutları içinde
hala selofan ve alüminyum folyoya sarılılar
(ve) her insanın içinde sahip olduğu tüm o pişmanlıkları tartıyorlar
ve zamana karşı mükemmel çareler olduklarını düşünüyorlar
çünkü bir gün başka bir yöne hareket edebilir
O çılgın adamın halen buralarda olduğunu söylediklerini duydum
ve kapalı kalan bir megafondan kelimeler kustuğunu
ve her bakış asılı kalana kadar asla huzur vermiyor
cepleri halen tavşan ve çiçeklerle dolu
ve yalnız şimdi anlıyorum ki etrafta kimse yok
ve daha sonra etrafa bakarken özellikle düşündüğüm şey
bu gördüğüm şeyin
bir ayna üzerindeki beni öldüren aşırı yorgun yansimam olduğu.
O çılgın benim
daha büyük bir şapka
ve daha titiz bir çift el isteyen,
Insanlardan bile iyi saklanan o sır benim
Daha büyük bir sapkam olsaydı
Seni o dünyadan uzak tutardım
Çiçekler ve tavşanlar arasında insanın değeri yok
Senin sırrın çiçekler ve tavşanlar arasında bile insanlar benden korkuyor
İnsanların kahkahalarını ve zayıflıklarını duydum
her seferinde her hata keskinliğini yitirir
O siyah silindirin içinde
artık sürprizler saklanmıyor
sadece makyajsız ve beklentisiz kalan
Bir kuyu gibi Görünüyor
Sonsuz ve gösterecek çiçekler yok tavşanlar titriyor
artık kacmayi bilmiyorlar sonra etrafa bakiyorum
Bir aynadaki, beni öldüren aşırı yorgun yansımam soldu
O çılgın benim,
daha büyük bir şapka
ve insanlardan bile iyi saklanan bir çift daha titiz el isteyen
Onun sırrı benim
Daha büyük şapkam olsaydı
Seni o dünyadan uzak tutardım
çiçekler ve tavşanlar arasında insan değeri yok
Onun sırrı benim
Bilirsin
daha büyük bir şapkam olsaydı
Seni dünyadan uzak tutardım
çiçekler ve tavşanlar arasında
İnsanın değeri yok
senin sırrın
Çiçekler ve tavşanlar arasında
İnsanın değeri yok
Benim sırrım
çiçekler ve tavşanlar arasında
bile insanlar benden korkuyor