Saçların yayılınca
Bir yaz güneşi gibi
Ve yastığın
Buğday tarlalarına benzeyince
Gölge ve ışık, bedenine
Dağlar ormanlar
Ve hazine adaları
Çizince
Ne severim, ne severim, seni ben,
Ne severim, ne severim, seni ben !
Ağzın (dilin) yumuşadığında
Bedenin sertleştiğinde
Gözlerindeki Güneş
Aniden berrak olmadığında
Ellerin çok istediğinde
Parmakların cesaret edemediğinde
Küçücük bir sesle
Utancın hayır dediğinde
Ne severim, ne severim, seni ben,
Ne severim, ne severim, seni ben !
Kendini kedi hissetmediğinde artık
Ve köpek olduğunda
Ve kurtun çağrısıyla
Sonunda zincirleri koparttığında
İlk iç çekişin
Bir çığlıkta sonlandığında
Hayır diyen ben olunca
Evet diyen sen olunca
Ne severim, ne severim, seni ben,
Ne severim, ne severim, seni ben !
Bedeninin üstünde
Ölü bir at gibi ağır bedenim
Varolup olmadığını
Bilmediğinde
Seviştiğimizde
Başkalarının savaştığı gibi
Ölen ve onu kaybeden
Asker ben olunca
Ne severim, ne severim, seni ben,
Ne severim, ne severim, seni ben !