Bu akşam buradasın, ama değilmişsin gibi,
soğuk ve dilsiz, tıpkı çerçevesiz bir resim gibi.
En azından bir söz söyle, mumlar yanmadan önce,
söyle, bunun bizim başımıza neden geldiğini.
Bu akşam buradasın, bakışlarını parmaklarınla gizliyorsun.
Görüyorum ki artık biz diye bir şey kalmamış,
kaybetmişim seni, birtanem.
En azından bir söz söyle, kalbim yanmadan önce,
söyle benden nefret ettiğini, çünkü dayanacak gücüm kalmadı.
Yavaşça uzaklaştır bedenini bedenimden,
Bırak titresin dudaklarımız, en azından buna izin ver.
Ve istemeyecekmişsin ve de hiç istememişsin gibi,
soğukça bırak yüzüğü masanın üstüne.
Üfle mumu, istemiyorum yanmasını,
karanlıkta hissetmek istiyorum gülüşünü.
En azından yalan söyle, memnun olacağın şekilde,
ağlarsan eğer, günah işleyeceğim.
Bu akşam buradasın, bakışlarını parmaklarınla gizliyorsun.
Görüyorum ki artık biz diye bir şey kalmamış,
kaybetmişim seni, birtanem.
En azından bir söz söyle, kalbim yanmadan önce,
söyle benden nefret ettiğini, çünkü dayanacak gücüm kalmadı.
Yavaşça uzaklaştır bedenini bedenimden,
Bırak titresin dudaklarımız, en azından buna izin ver.
Ve istemeyecekmişsin ve de hiç istememişsin gibi,
soğukça bırak yüzüğü masanın üstüne.
Üfle mumu, istemiyorum yanmasını,
karanlıkta hissetmek istiyorum gülüşünü.
En azından yalan söyle, memnun olacağın şekilde,
ağlarsan eğer, günah işleyeceğim.
Yavaşça uzaklaştır bedenini bedenimden,
Bırak titresin dudaklarımız, en azından buna izin ver.
Ve istemeyecekmişsin ve de hiç istememişsin gibi,
soğukça bırak yüzüğü masanın üstüne.
Üfle mumu, istemiyorum yanmasını,
karanlıkta hissetmek istiyorum gülüşünü.
En azından yalan söyle, memnun olacağın şekilde,
ağlarsan eğer, günah işleyeceğim.
(Yavaşça uzaklaştır bedenini bedenimden,
Bırak titresin dudaklarımız, en azından buna izin ver.)
Ve istemeyecekmişsin ve de hiç istememişsin gibi,
soğukça bırak yüzüğü masanın üstüne.
Üfle mumu, istemiyorum yanmasını,
karanlıkta hissetmek istiyorum gülüşünü.
En azından yalan söyle, memnun olacağın şekilde,
ağlarsan eğer, günah işleyeceğim.