Belki de bir ellilik devirdikten sonra,
Yokluğun esaretindeki ressam
Bir başkasının paletiyle karşılaşmıştı
Ve yabancı bir çizim sehpası ile.
Yapacak bir şey yok -
Canlı bir natür çizmeli,-
Bak ne hoş bacaklar
Yürüyor mağrur bir başla.
Venüs'ün yanına sokuluyor:
"Biliyor musun, diyorlar ki -
Dante Alighieri kendininkinin ardından
Düşünmeden cehenneme dalmış!
İkimiz için cehenneme ihtiyaç yok -
Gölgelerin hükümranlığı soğuk...
Bana Leonardo derler.
Hadi hemen soyun!
Ben seni - çıplak da olsan -
Hareketlerimle aşağılamam,-
Gel seni resmedeyim,-
Ya da kille şekledeyim!"
Ama hemşire demiş ki:
"Ay, hiç sizde sıkılma yok mu!
Ben namuslu bir katoliğim -
Ve buna rızam yok!
Harabettiler şimdilerde -
Yatağa atıyorlar!
Şşşş - Leonardo da Vinçi -
Rafael de kim ola ki?
Alışık değilim duygu olmadan -
Hayatta rızam yok!
Sanat için de olsa, olll-mazzzz,-
İlkin nikahına al!
O zaman yatak odasında soyunuruz -
Bütün insanların başına geldiği gibi...
Dahi olsan kaç yazar?-
Korkarım ki, biz aptal değiliz!"
"İyi de bana ilham geldi,-
Hatta vecd bile diyebiliriz!"-
Coşkuyla haykırdı ressam...
Ve hemen düğün dernek kuruldu.
...En aşağı tabakadan kadını
Bir seferinde karanlıkta gördüm,-
O Mona Lisa idi -
Tam da o tuvaldeki haliyle.
Sorrento'daki eski arkadaşlarına
Hava atıyordu o yılan:
"Ustalıkla entel birini
Kocalığa aldım!.." diyerek.
Bir yıldan fazla çalıştı çabaladı -
Bu uzun süre boyunca
Sırım sırım sırıttı Gioconda:
"Vah aptalım vah" diye!
...Şarkıda ipucu veriliyor
O gülücükteki esrarı çözmeye, içinde ise -
Kadın milleti dalga geçiyor
Kocaların saflığıyla!