Polygraph Eyes [Turkish translation]

Kız gece yarısı aile evinden çıkar,

Markette en iyi dostuyla buluşur birkaç ucuz şarap almak için

Ve uzaya gider, Samanyolu'nu görmek için

Gençlerden uzak dur, her gün aynı klişe baskılar

Absent üzerine absent dansı, synths grupları için

Cumartesi geceleri artık romantizmle alakalı değil

Sadece sen, dans pisti için gittikçe aydınlanıyorsun kuyruğunda

Bloklar gittikçe ağırlaşıyor

Bir kız kararsız baktığında

Kanayan topukların su toplar

"Botlarım burada, eve yürüyeceğim"

Oğlan doğrudan ön kapıya yürür

Kız yürürken tökezler

Sırada ne olduğunu hepimiz biliyoruz

Biraz pişmanlık duyar

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek istemiyor, hayır

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek istemiyor, hayır

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek istemiyor, hayır

Onu yalnız bırak dostum

Onu yalnız bırak dostum

Onu yalnız bırak dostum

Sabah gün ışığı kızın üzerine vurur

Beyaz değil mavi çarşafları olan yabancı bir oda

Görünürde kokulu mumlar yok

Sadece yanında bir yabancı

"Dün gece için teşekkürler bebeğim" der erkek

Mahkemeye git, aileden kaçın

Antiseptik al ve oğlanın gözlerini yalan makinesinden geçir

Başını diğer tarafa çevir ve gerçek yaşama yalan söyle

Bu kızı gör, bir erkek arkadaşa sahip

Oğlanın adı Zach ve kızı mutlu etti

Ama oğlan anlayamadı

Onun zihninde kız bir yolluydu (tek gecelik bir yollu)

Kız neler olduğunu açıklamaya çalıştığında

Saatlerce oğlana bağırdı

İçin için ağladı

"Beni burda bırakma, beni sevmek istemiyorsun"

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek istemiyor, hayır

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek, ha

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek istemiyor, hayır

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek, ha

Koşamıyor bile

Yürüyemiyor bile

Kız konuşursa, iftira atar

Ama sen kız konuşamasa bile ne istediğini bildiğini işitiyorsun

Koşamıyor bile

Yürüyemiyor bile

Kız konuşursa, iftira atar

Ama kız konuşamasa bile sen istediğini işitiyorsun

Konuşamıyor bile

Konuşamıyor bile

(Konuşamıyor bile)

(Konuşamıyor bile)

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek istemiyor, hayır

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek, ha

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek istemiyor, hayır

Onu yalnız bırak dostum, o seninle eve gitmek istemiyor

seninle eve gitmek, ha

Onu yalnız bırak dostum

O koşamıyor bile

Onu yalnız bırak dostum

O yürüyemiyor bile

Kız konuşursa, iftira atar ama kız konuşamasa bile sen istediğini işitiyorsun

Onu yalnız bırak dostum

O koşamıyor bile

Onu yalnız bırak dostum

O yürüyemiyor bile

Kız konuşursa, iftira atar ama kız konuşamasa bile sen istediğini işitiyorsun