P.O.W [Turkish translation]

En karanlık saatimde

Hiç ışık olmayan bir yerde

Burada bu kâbusun içinde sıkıştım

Ve görünürde hiç son yok

Donmuş bedenim burada uzanıyor

Çığlık atmak ya da bağırmak için hiç ses yok

Kaçış dokunulmaz hissettiriyor

Biliyorum buradan çıkmalıyım

Uyandıracağım...

Kendimi tüm bu tehlikeden uyandıracağım

Çekeceğim...

Kendimi yerin altı metre altından çekeceğim

Hayır, yeter

Buraya bir savaş esiri gibi saplanıp kaldım mı?

Bir kere daha nefes alacağım

Bir kere daha nefes alacağım

Bu his karşı konulamaz

Bu gitmeyecek

Bu kabusta tutsağım

Ve burası benim kalacağım yer

Uyandıracağım...

Kendimi tüm bu tehlikeden uyandıracağım

Çekeceğim...

Kendimi yerin altı metre altından çekeceğim

Hayır, yeter

Buraya bir savaş esiri gibi saplanıp kaldım mı?

Bir kere daha nefes alacağım

Bir kere daha nefes alacağım

Endişem yükseliyor

Bu gitmeyecek

Tüm bu gerilim devam ediyor

Lütfen, beni ölüme terk et

Uzaklaştır, uzaklaştır, bunu uzaklaştır

Tüm istediğim başka bir günü yaşamak

Uzaklaştır, uzaklaştır, bunu uzaklaştır

Tüm istediğim başka bir günü yaşamak

Başka bir günü yaşamak

Uyandıracağım...

Kendimi tüm bu tehlikeden uyandıracağım

Çekeceğim...

Kendimi yerin altı metre altından çekeceğim

Hayır, yeter

Buraya bir savaş esiri gibi saplanıp kaldım mı?

Bir kere daha nefes alacağım

Bir kere daha nefes alacağım