Oxytocin [Turkish translation]

[verse 1]

bir kez harekete geçen bir şeyi geri alamam

biliyorsun ki onu losyon gibi ovmayı seviyorum

eğer sadece pazar günleri dua ediyorsan

bana pazartesileri gelir misin?

çünkü tanrı'nın bizi gördüğünde onaylanmayacağı şeyleri yapmayı seviyorum

[nakarat öncesi]

uzağa bakamıyor, uzağa, uzağa

keşfedilmek istiyor, keşfedilmek, keşfedilmek

ve insanlar ne derdi, ne derdi, ne derdi

eğer duvardan bizi dinleselerdi, duvardan, duvardan, duvardan

[nakarat]

gün gibi net görebiliyorum

gerçekten dua etmeye ihtiyacın yok

ne alabileceğini görmek istiyorum

gerçekten kaçman gerekiyor

[nakarat sonrası]

sana kötü şeyler yapmak istiyorum (sana)

seni bağırtmak istiyorum (bağırtmak)

sana kötü şeyler yapmak istiyorum (sana)

sana iyi davranmak istemiyorum (iyi)

[verse 2]

bir kez harekete geçen bir şeyi geri alamam

sana oksitosin için ihtiyacım olduğunu biliyorsun

yutmakta zorlanıyorsan

yakanı gevşetebilirim

çünkü hala nefes aldığın sürece

ayrılmayı düşünmüyor musun

[nakarat öncesi]

ben biraz uzağa bakmak istiyorum, uzağa, uzağa

biraz keşfedilmek istiyorum, keşfedilmek, keşfedilmek

ve insanlar ne derdi, ne derdi, ne derdi

eğer duvardan bizi dinleselerdi, dinleselerdi, dinleselerdi?

[nakarat]

gün gibi net görebiliyorum

gerçekten dua etmeye ihtiyacın yok

ne alabileceğini merak ediyorum

gerçekten kaçman gerekiyor

diğer insanlar kalmak isterdi

diğer insanlar itaat etmezdi

sen ve ben ikimiz de aynıyız

gerçekten kaçman gerekiyor

[nakarat sonrası]

kötü şeyler

sana kötü şeyler yapmak istiyorum

seni bağırtmak istiyorum

sana kötü şeyler yapmak istiyorum

sana iyi davranmak istemiyorum