Sevgim gerçek olmasaydı ağlayabilir miydim
Aşkın bende olmasaydı nasıl gülebilirdim
Ateş beni yaktıkça daha çok soğuyorum soğuyorum
Ben ateşi körükledikçe buz gibi donuyorum
Bana şaşkın bakıyorlar
Onları da anlıyorum
Evvel zaman bir damla iken durumum
El an derya hal buluyorum
Çıksın artık be kalem tek bir harf çiz bari
Vaktim olur zayi etme böyle kurma yarını
Bir işaret et biz çizikten yol bulurum
Bir çizikten değil miydi onca köprü kurduğum
Ey askerim kurşunum kulun hali aynı kalem-i kurşun
Anlatayım şöyle ki;
Dışa kapanıktır başı yavaş açılır dışa ilki
Ucu sivrildikçe olur sanki ormanda gezen tilki
Aşk şarabı alkol sanar kınarlar beni
Deki; öyleyse Sago başı dönmüş ayyaşın teki
Manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki
Bilmeden konuşmak aptallık değil de ne peki
Anlamsızlaşmış bakışları çoğunun
Şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun
Düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime
İşleyen soğuğun
Bana bir çıkış yolu bulun
Sonu gelsin kabusumun
Artık Kasva yorgun düştü
Seher vaktim umut kuşum yine cik cik ötüştü
Yunus Sago mahkumuyla her gün görüştü
24 saatlik günler onunla hayat bölüştü
Rap konuştu
Vazgeç ahmak bu ne haldir diyorlar
Lakırdılar sular seller
Ne varmış canım şu halimde
İnsan olan halden anlar
Bana şaşkın bakıyorlar
Onları da anlıyorum
Evvel zaman bir damla iken durumum