Hiçbir şey hatırlayamıyorum1
Tüm bunlar gerçek mi hayal mi onu bile bilmiyorum
İçimde, derinlerde çığlık atıyorum ama
Bu korkunç sükût beni susturuyor 2
Artık savaş benimle birlikte
Uyanıyorum ama göremiyorum
Benden geriye pek bir şey kalmadığını
Acı müstesna, hiçbir şey gerçek değil artık
Nefesimi tutuyorum, ölmek arzusuyla
Ah tanrım, lütfen uyandır beni!3
Rahme geri döndüm desem daha gerçekçi
Kan pompalarıyla hissetmem gereken hayat...
Ama geleceğe bakamam ki
Rahimden çıkıp yaşayacağım an'a4
Bana bir tüp takmışlar, beni besleyen
Bir savaş icadı gibi sanki
Beni hayatta tutan makinelere bağlıyım
Alın bu hayatı benden
Nefesimi tutuyorum, ölmek arzusuyla
Ah tanrım, lütfen uyandır beni!
Artık dünya yok, ben "tek"im1
Ah tanrım, yardım et
Nefesimi tutuyorum, ölmek arzusuyla
Ah tanrım, lütfen yardım et!
Karanlık beni hapsediyor
Tüm gördüğüm
Mutlak korku
Yaşayamıyorum
Ölemiyorum da
Kendimde bir mahkumum
Vücudumsa hücrem
Bir kara mayını görüşümü aldı5
Konuşmamı aldı
Duyuşumu aldı
Kollarımı aldı
Bacaklarımı aldı
Ruhumu aldı
Beni bir vücutla cehennemde bıraktı
1. a. b. Başlıktaki "One" kelimesi geniş bir kullanıma sahiptir. "Bir, tek, yalnız" gibi anlamlara gelebilir. Şarkının esinlenildiği "Johnny Got His Gun" adlı kitabın baş kahramanı Joe savaşta bir patlama sonucunda ağır yaralanır. Kendisini insan yapan tüm özelliklerini; gözlerini, kulaklarını, dilini, kollarını, bacaklarını ve başka yaşamsal fonksiyonlarını kaybeder ama ölmeyip hastanede makinelere bağlı bir şekilde, yalnızca kaslarını kontrol edip düşünebilem bir bedende zihniyle baş başa, "tek (one)" kalır. Fakat gelecek sözlerde de denildiği gibi, ölmeyen Joe yaşamıyor da.2. Patlama sonucu Joe duyma ve konuşma yetisini kaybeder3. Joe içten içe hala kendini rüyada olduğuna inandırmaya çalışır, tanrıdan kendisini dilediği gerçekliğe uyandırmasını ister4. Joe kendisini rahimdeki bir fetüs gibi hissediyor. Hiçbir insani özelliğe sahip değil zira. Fakat bir bebek rahimden çıkıp yaşayacağı günü düşünüp bekleyebilir. Yaşam için umutludur. Joe ise öleceği günü beklemek zorunda5. Bu kısımlar "görme yetimi, konuşma yetimi" ya da "basiretimi, tekellümümü" şeklinde çevrilirse daha doğru olacaktır. Fakat ilki şiirselliği bozacak, ikincisi de pek çok kişi tarafından anlaşılmayacaktır. Bu yüzden ikisinin ortasında, bu şekilde çevirdim.