On trace la route [Turkish translation]

Gel kafamın içinde bir gezinti yap

Ne olduğunu ve gülümsememi engelleyen şeyi orada göreceksin

Haydi gel,sağır gibi davranma,başını kaldır

insanlar orada gün ışığını bile görmeden enginlere kürek çekiyorlar

Ruhlarımız su alırken açık denizde batıyorlar

Kalplerimiz,gemiler gibi yalnızlık içinde kendilerini kaybediyor

Nakarat:

Yolumuzu çiziyoruz,birbirimize bakmıyoruz

Aşkla,geceyle karşılaşıyoruz ama görmüyoruz

Yolumuzu değiştiriyoruz,birbirimize bakmıyoruz

Ölümle,sefaletle karşılaşıyoruz ama buna inanmıyoruz

Gel kafamın içinde bir gezinti yap

Ne olduğunuve uyumamı engelleyen şeyi orada göreceksin

Özellikle,bir şey söyleme

Sadece “iyi günler”(demek) çok aptalca

Bütün bunları değiştirmek,nihayet gün ışığını görmek için

Çölü boydan boya geçtiğimizde

Ruhlarımız susuz iken

Kalplerimiz yüksek bir yerden

Gelip geçici bir vahanın önüne düşer

Nakarat:

Nakaratx2

Yolumuzu çiziyoruz, aşkın çoğu zamanlar

En az umduğumuz yerde olduğunu bazen unutuyoruz

Sebebini bilmeden yolumuzu değiştiriyoruz

Gene de ölümün bizi alıp götüreceğini biliyoruz

Ve eğer birazcık

Omuzuma yaslanmak istiyorsan

Seni uzağa,kuzey ve güney kutbuna

Seyahat etmeye götüreceğim

Nakarat

Nakaratx2

Öyle ise ben yaşıyorum ve el ele tutuşmak isteyen

bütün bu insanlara gülümsüyorum

Öyle ise ben yaşıyorum ve bu yola bir son vermek isteyen

bütün bu insanlara gülümsüyorum