Banliyönün içinden,
kırsalın derinliklerine sesleniyoruz
Gerçekliğimiz tamamen aynı,
ve isyan her yerde büyüyor
Bu dünyada, hiç kendi yerimiz olmadı
İş bulacağımız o dönemeci hiç görmedik
İmtiyazlarla doğmadık
Babamızın kredi kartını alamadık
Evsizler, işsizler ve işçiler...
Çiftçiler, göçmenler ve kanunsuzlar...
Bizi bölmek istediler
Ve söylemeliyim ki, bunu başardılar da
Eğer herkes kendi ekmeğine bakarsa,
onların sistemi başarıya ulaşabilir
Ama bi gün uyanmak zorunda kalacağız,
ve kafalar tekrar sallanmaya başlayacak
Nakarat :
Pes etmeyiz, pes etmeyiz!
Pes etmeyiz,
PES ET-ME-YİZ!
Pes etmeyiz, pes etmeyiz!
Pes etmeyiz,
PES ET-ME-YİZ!
Bize eşitlikten bahsettiler,
ve biz de aptal gibi inandık
Kıçımın demokrasisi,
eğer mevzu bu olsaydı farkına varırdık
Piyasa hukuğunun karşısında,
oy pusulalarımızın ne değeri var?
Tüm bunlar aptalca sevgili hemşehrilerim ama,
hepimizi ayakta siktiler
Peki ya bir uçağın satışı karşısında,
insan haklarının ne değeri var?
Tüm bunları tek cümlede özetlemek gerekirse:
"Daha fazla satış yapabilmek için kendimizi satarız"
Cumhuriyet, kendini diktatörlere pazarlıyor
Onların tatlı konuşmalarına artık inanmıyoruz
Liderlerimiz yalancı!
NAKARAT
Barış ve kardeşlik hakkında konuşmak,
aptalca ama oldukça basit
Evsizler sokaklarda açken,
ve kanunsuzlar yakalanıyorken,
işçilere ekmek atıyorlerken...
Sırf onları yatıştırmak için...
Böylece milyoner patronların izinde olmazlar
"Toplumumuz için fazla değerli"
Varlıklı ve güçlü olanlarımızı, nasıl koruduklarını
görüp de şaşırmamak elde değil
Şüphesiz ki, Başkan'ın bir arkadaşı olmak
bir şeylere yardımcı oluyor
Sevgili yurttaşlar, sevgili seçmenler,
sevgili sivil-tüketiciler;
çalar saat çalıyor, sayaçları sıfırlamanın vakti geldi
Mücadele olduğu sürece, umut da vardır
Hayat olduğu sürece, dövüş de vardır
Ve dövüştüğümüz sürece ayakta kalabiliriz
Ayakta kaldığımız sürece, pes etmeyiz
Kazanma açlığı akıyor damarlarımızda,
ve işte niçin dövüştüğümüzü biliyorsunuz
Ülkümüz, bi rüyadan daha fazlası:
Bambaşka bir dünya, başka seçeneğimiz yok