On & On [Turkish translation]

Ben ayağa kalkana kadar sıkıca tut.

Zaman neredeyse bizim tarafımızda.

Geriye kalanları boşa harcamak istemiyorum.

Kovaladığımız fırtına bize liderlik ediyor.

Ve güvendiğimizin hepsi aşk, evet.

Hayır, geriye kalanları boşa harcamak istemiyorum.

Ve durmadan gideceğiz.

Çorak arazilerden otoyollara.

Gölgelerime, güneş ışınlarına.

Ve durmadan gideceğiz.

Çorak arazilerden otoyollara.

Gölgelerime, güneş ışınlarına.

Ve durmadan gideceğiz.

Yol boyunca hayat aranıyor.

Henüz çalmadığımız melodiler.

Hayır dinlenmek istemiyorum.

Duvarlar boyunca yankılanan.

Şarkı oluşturan kavgalar.

Bir ritmi bile kaçırmak istemiyorum.

Ve durmadan gideceğiz

Çorak arazilerden otoyollara.

Gölgelerime, güneş ışınlarına.

Ve durmadan gideceğiz.

Çorak arazilerden, otoyollara.

Gölgelerime, güneş ışınlarına.

Biz sayılarla büyüyeceğiz.

Ufka bakarak gök gürültüsüyle şarj olacağız.

Binlerce olacağız.

Biz sayılarla büyüyeceğiz.

Ufka bakarak gök gürültüsüyle şarj olacağız.

Binlerce olacağız.

Ve durmadan gideceğiz

Çorak arazilerden otoyollara

Gölgelerime, güneş ışınlarına

Ve durmadan gideceğiz

Çorak arazilerden, otoyollara

Gölgelerime, güneş ışınlarına.