Seçimlerimi savundum,
Beklentilerle avundum,
Genellikle hayır diyebildim,
Seninle diyemediğim.
Zincirlerimi takındım,
İşaretlerini üzüntünün,
Hatırlamak istemediğim,
Karnıma o yumruğu.
Kasım'da,
Şehir, aniden solup gitti,
"Bu kadarı yeter," dedin ve savunmasız kaldım,
Senin egon daima güçlüydü,
Benim her görüşümden.
Şimdi Kasım'da,
Şehir ışıkları aniden parladı,
Vücudum artık dileklerle giyinip kuşanmıyor,
Ve sen de artık çok güçlü gözükmüyorsun,
Sana inandığım gibi bir yıl öncesinde,
Kasım'da.
Karanlığa güvendim, fakat şimdi bekliyorum
Aydınlıklar ve dengeler içinde,
Benim için didinen,
Dirilme iradesi için didinen yabancılar arasında.
Kasım'da,
Şehir, aniden solup gitti,
"Bu kadarı yeter," dedin ve savunmasız kaldım,
Senin egon daima güçlüydü,
Benim her görüşümden.
Şimdi Kasım'da,
Şehir ışıkları aniden parladı,
Vücudum artık dileklerle giyinip kuşanmıyor,
Ve sen de artık çok güçlü gözükmüyorsun,
Sana inandığım gibi bir yıl öncesinde,
Kasım'da.
Hiçbir şey söylemeden konuştun yalnızca,
Yumuşatmak için boşuna aradım,
O önceden söylenmiş sonun, ağızda kalan acı tadını.
Kasım'da,
Şehir, aniden solup gitti,
"Bu kadarı yeter," dedin ve savunmasız kaldım,
Senin egon daima güçlüydü,
Benim her görüşümden.
Şimdi Kasım'da,
Şehir ışıkları aniden parladı,
Vücudum artık dileklerle giyinip kuşanmıyor,
Ve sen de artık çok güçlü gözükmüyorsun,
Sana inandığım gibi bir yıl öncesinde,
Kasım'da.