Seni ilk gördüğümde, son yakındı
Betlehem'e doğru salınarak ve sonra*
Sana iyice bakmış olmalı
Kalbini ve ruhunu bağışla
Çünkü geri kalanın, en iyi kısmın
Tatlım, bana ait
Nazik bir ses değil mi, mezarlarda yuvarlanan?
Yeryüzündeki gök gürültüsü gibi değil mi, yaptığı ses?
Yattığın yerdeki gürültü, seni heyecanlandırmıyor mu?
Benim bebeğim değil misin?
Benim bebeğim değil misin?
Hiçbir şey benim bebeğimle dalga geçemez
Hiçbir şeyin bebeğimle bir şansı olamaz
Hiçbir şey benim bebeğimle dalga geçemez
Hiçbir şey, hiçbir şey, hiçbir şey, hiçbir şey
Eğer bir karaçalı ağacı olarak doğsaydım
Senin tarafından kesilip devrilirdim, tutulurdum
Düşmanlarının odun yığınını* ateşle
Seni ısıtmıyor mu mu, alevler içindeki dünya?
Senin hayatın değil mi, parlayan yangının?
Boşa değil mi, hor görülmeyi izlerlerdi
Benim bebeğim değil misin?
Benim bebeğim değil misin?
Hiçbir şey benim bebeğimle dalga geçemez
Hiçbir şeyin bebeğimle bir şansı olamaz
Hiçbir şey benim bebeğimle dalga geçemez
Hiçbir şey, hiçbir şey, hiçbir şey, hiçbir şey