Не уходи [Ne uhodı] [Turkish translation]

Daha da hızlı hız hakkında düşünceler çılgın düşüncelerin önüne geçer.

Tatlım, biz genç değiliz, hayatı biraz düşünmen gereken bir yaştayız.

Yalanlar patlıyor, mendile sümük gibi sızıyor.

Peki, başımıza başka ne gelebilir? İşte çiviler, işte çekiç -

Al, vur, daha derine sür, düğümü daha sık.

Peki, gerçekten, Tanrım, dünyada bu melek yüzünden daha güzel bir şey yok mu?

Gitme, Allah aşkına,

uyumama izin verme,

gitme, Allah aşkına,

Nefes almak zor - göğsüme yat.

Ellerimi kesiyormuşsun gibi, elini tutamam. Durmak, ikimiz yalnız kalmak,

Dudakların var - her şeyi bir anda söylemek, ölümden önce gibi her şeyi sormak.

Nasilsin? Ruhumа daldırmayı başardığın zehirli iğnen nasıl?

Belki bu bir ayindir, belki de öyle olmalı, birbirinden atlama mesafesinde durmalıyız.

Hadi, hangimiz? Kimse hayal edebileceğimizden fazlasını söyleyemez.

Keskinsin, incesin, konuşmaya başlıyorsun - vücudum titriyor. Okşamak, yara izi aşınma bırakmak.

Vururdum, farklı olsaydım, öldürürdüm ama ben oyle değilim. Yaratık, kaltak, piç, sürüngen ...

Gitme, Allah aşkına,

uyumama izin verme

gitme, Allah aşkına,

Nefes almak zor - göğsüme yat.

Çukurlardan ufalanırdım

yolun eşit olsun diye.

Tanrı bizim için birlikte olmak için daha ne kadar ayırdı?

Görünüşe göre çok.

Ayaklarına bir evsiz köpek yavrusu gibi sokulmak.

Beni evine götür,

İyi bir sadık arkadaş olacağım..

Her sabah sana eşlik edeceğim,

Girişte sonsuza kadar bekleyeceğim ve her akşam karşılayacağım,

sen bunu istersen..

Sana sormayacağım ve sen bana sensiz yaşamayı öğretmeyeceksin.