Ne Garip Kızdır Şu Belle [Belle] [English translation]

Bu küçük,bu huzurlu köyde

Günler hep aynı geçiyor

Bu köyün küçük insanları

Güne başlıyor

-Bonjour

-Bonjour

-Bonjour

-Bonjour

İşte fırıncı geliyor tepsiyle,

Ekmek ve pastayla dolu

Bu küçük yoksul köyde

Doğduğum günden beri

Hiçbir şey değişmedi

Fırıncı:

-Günaydın Belle

Belle:

-Günaydın monsieur

Fırıncı:

-Nereye böyle ?

Belle:

-Kitapçıya,biliyor musunuz ?

Fasulye sırığı ile

Bir dev arasında geçen

Harika bir öykü okudum

Fırıncı:

-Çok güzel, Marie ! ekmek,hemen !

Köylüler:

Bak şu giden bizim garip kız işte

Düşünceli,dalgın yine

Görüşmez hiç kimseyle

Acaba aklı nerede?

Ne kadar da garip kızdır bizim Belle

Arabacı :

-Bonjour

Kadın:

-selam

Arabacı:

-Ailen iyi mi ?

Kadın müşteri:

-Bonjour

Satıcı:

-Buyurun

Kadın müşteri:

-Karın nasıl ?

kadın:

-Yumurta lütfen !

Adam :

-Bu çok pahalı

Belle:

Hayatta başka şeyler olmalı

Kitapçı:

-Oh Belle !

Belle:

-Günaydın,

ödünç aldığım kitabı geri getirdim

Kitapçı

-Yoksa bitirdin mi ?

Belle:

-Onu elimden bırakamadım

Yeni kitaplarınız var mı ?

Kitapçı:

-Dünden beri mi?

Belle:

-Bir günde bitti

Acaba bunu alabilir miyim ?

Kitapçı:

-Onu mu ? zaten iki kere okudun

Belle:

-Ama o en sevdiğim kitap

Uzak diyarlar,düellolar,sihirler,büyüler

Kılık değiştiren bir prens...

Kitapçı:

-Eğer bu kadar çok seviyorsan senin olsun

Belle:

-Ama efendim....

Kitapçı:

-Israr ediyorum

Belle:

Teşekkür ederim

Çok teşekkür ederim

Köylüler:

Bak şu giden bizim garip kız işte

Belki de mutludur böyle

Hep hayal kurup durur

Durmadan kitap okur

Çözülmez bir bilmece gibidir Belle