Naomi [Turkish translation]

Senden aldığım elbisenin içinden sızan güzelliğin, çok sevimli.

Ve benim boşluğum kabarık kapalı

Hep dönüştüğüm sefil.

Çok boş ve lütfen beni terk etme.

İzliyorum Naomi,

Tamamen çiçek açmış.

Umarım yakında milyar tada ve melodilere dönüşecek.

Bir milyar melek gelin ve onu bastırın.

Onlar onu ağlayana kadar tutabilirler.

Naomi'nin parfümünü deniyorum.

O berbat kokuyor ve söylemeliyim ki

O genelde öğlenleri gelir ve gider.

Bir milyar sevenlerinin dalgası ve onu şimdi sevenler

Onlar onu şimdi sevebilirler ve ben de

Görünürde Naomi yok

Cambridge senetleri ve gezintilerinde yürüyor

Ve o gerçekten bilseydi

Bir milyar meleğin gelip onun ruhunu koruyacağını

Onlar onun ruhunu parıldayana kadar korurlardı

O parıldayana kadar.

O parıldayana kadar.

O parıldayana kadar.

O parıldayana kadar.

O parıldayana kadar.

Çok sevimli, çok sevimli, çok sevimli, çok sevimli.

Ve lütfen terk etme beni.