Most Of The Time [Turkish translation]

Zamanımın çoğunda

Net bir şekilde odaklanıyorum her tarafa

Zamanımın çoğunda

İki ayağım da yere basıyor

Yolu takip edebiliyorum

İşaretleri okuyabiliyorum

Hemen yanında onunla kalıyorum yol silindiğinde

Her ne olursa rastladığım

Halledebiliyorum

Fark etmiyorum bile, onun gittiğini

Zamanımın çoğunda.

Zamanımın çoğunda, iyice anlaşılmış bu

Zamanımın çoğunda, değiştirmezdim bunu imkanım olsa da

Hepsini bağlantılandırabilirim

Bana ait olanı tutabilirim

İliklerime kadar baş edebilirim bu halle

Kurtulabilirim ve dayanabilirim

Ve onu düşünmüyorum bile

Zamanımın çoğunda

Zamanımın çoğunda başım dimdik

Zamanımın çoğunda nefret etmeyecek kadar güçlüyüm

Beni hasta edene kadar geliştirmiyorum ilüzyonları

Ne kadar kalın olursa olsun korkmuyorum kafa karışıklığından

İnsanlığın yüzüne gülümseyebiliyorum

Onun dudakları benimkinin üzerinde ne hissettirdiydi, hatırlamıyorum bile

Zamanımın çoğunda

Zamanımın çoğunda aklımda bile değil o

Onu tanımam görsem bile

O öylesine gerilerde uzakta

Zamanımın çoğunda hatta emin olabiliyorum

o hiç benimle oldu mu

veya ben hiç onunla oldum mu

Zamanımın çoğunda yarısındayım hoşnutluğa yolun

Zamanımın çoğunda tam olarak biliyorum nereye gittiğini

Kandırmıyorum kendimi, kaçıp saklanmıyorum

Derine gömülü duygulardan saklanıp

Ödün vermiyorum ve rol yapmıyorum

Umrumda bile değil onu bir daha görür müyüm

Zamanımın çoğunda.