Suçluluk tarafından engellenmemiş halde uyuyorsun
Kapısına kilit vurduğun sabah gelip çatar
Şeytanın nefesi dudaklarındaki bir hastalıktır
Zararına uzanarak
Topluluğunu yağmalarsın
Daha güçsüz kalpleri arıyorsun
Kavramandaki sonsuzlukla
Ve bir alt dinin hayat boyu tahtında
Seni kafandan yiyecekler
Yukarıdaki ay ve aşağıdaki güneş ile beraber
Cildimdeki güneşi hatırlayamam
İçinde fısıldayan bir hüzün için didin dur
Yatmadan önce hep seni bekliyorum
Koruduğumuz mesafede hiç rahatlık yok
Bir keder nehrinde boğuluyorum
ve kavraman kalbimi kuşatıyor
Başarısızlığın eşiğinde dengeliyorum kendimi
Ve rahatlamış halde, düşmeli miydim
Gözlerimin üzerinde dağılmış tozlar
Dolambaçlı bir yol seni hiçbir yere götürmüyor
Dolambaçlı bir yol beni eve götürüyor
Ve evim mezarımdır
Söylenecek hiçbir şeyin kalmadığı günü bekliyorum
Umutsuzluğun sesleri tanıdık bir dostluktur
Kafandaki bir toplum yıkım için kodları muhafaza eder
Hızla bitiyor
Yaz mevsimi hızla bitiyor
Ve hiçbir şey dayanmazken, bu da dayanamaz
Bedenin ormanında
Kendimi mutluluktan ayırmaya ihtiyacım var
Yine de güneş sürüklenmiyor
Yeryüzünün üzerindeki karanlık
Hala hava kuru
Ve ağustos böceği bekliyor
İhtiyaçlarımızın ardında yardım yok
Acıyı giderecek yardım yok
Henüz bir yardım yok bazıları bir hayalete tutunur
Yardım yok, yalnızca suyun üzerinde halkalar (var)
Yalnızca suyun üzerinde halkalar (var)