Monday [Turkish translation]

[Dize 1]

Şansına küstüğün zaman

Bası alacağım, bebeğim, sesini aç

Sen yere düştüğünde

Numarayı çevireceğim, sesini daha çok aç

Senin için buradayım

Sen de benim için orada olacak mısın? Ooh

[Dize 2]

İnanıyorum (İnanıyorum) bir sebebi olduğuna (Bir sebebi)

Ben güç-kuvvetim, bebeğim, aç şunu

Milyonlarca arama asla yapılmayacak, sana hiç doymayacağım

Sana hiç doymayacağım

[Nakarat]

Sen benim Pazartesimsin, haftanın en iyi günüsün

Çok hafife alınmış ve yepyeni bir başlangıç

Çocukların hepsinin ne söylediği umurumda değil

Sen benim kalbimin anahtarını elde ettin, ooh

[Dize 3]

Sen aradığında (Aradığında) telefonla (Telefonla)

Telesekreter sesini sana duyurmayacağım (Beep)

İnanıyorum (İnanıyorum) iletişimde kalacağına (İletişimde)

Biliyorum birazcık haddimi aşabiliyorum

Senin için oradayım

Sen de benim için orada olacak mısın? Ooh

[Nakarat]

Sen benim Pazartesimsin (Benim Pazartesimsin), haftanın en iyi günüsün (Haftanın en iyi günü)

Çok hafife alınmış (Çok hafife alınmış) ve yepyeni bir başlangıç (Yepyeni bir başlangıç)

Çocukların hepsinin ne söylediği umurumda değil (Hiç umursamadım)

Sen benim kalbimin anahtarını elde ettin, ooh

[Enstrümantal Ara]

[Çıkış]

Sen hayatım boyunca beklediğim kişi olabilirsin

Sen en yüksekteki kata kapıyı açan anahtar olabilirsin

Bana sevgini ver, gece yarısına kadar beni yola devam ettir

Beni yükselt, beni gökkuşağı kulesine çıkar

Gökkuşağı kulesine

Pazartesim, doo-doo-doo

Doo-doo-doo, doo-doo-doo (Pazartesi, benim, benim Pazartesim)

Pazartesim

Pazartesim, doo-doo-doo

Doo-doo-doo, doo-doo-doo