мкАД [mkAD] [Turkish translation]

[Giriş]

Ah, o sakatat gibi kokuyor.

O yataktaki ceset.

O silahı çalmamıştı, onu Bati'den ödünç almıştı.

Ah, kan dereden sağanak olarak akıyor, ama para diplomatı terk etti.

O çok uzun bir süre yalan söyledi.

Yuvarlanacağına inandım.

[Koro]

Ah, o sakatat gibi kokuyor.

(O yataktaki ceset.)

O silahı çalmamıştı,

Onu Bati'den ödünç almıştı.

Ah, yüzü etten ibaretti.*

(Onun bedenini köprünün altına attı.)

Elinde bir yüzük var.

(Cesedi dipte de iyi yüzer.)

[Kısım 1]

Beni MKAD* için gömdün.

Beni toprağa gömdün.

Ama ben Cehennemden çıktım,

Ve senin için geri döndüm.

(Beni) sevdiğine beni ikna et! [Evet, evet,evet,evet]

Ve beraber olduğumuza... sonsuza dek.

Öldürüleceğimi biliyordum.

Senin ruhuna ihtiyacım olduğu için.

[Koro]

Ah, o sakatat gibi kokuyor.

(O yataktaki ceset.)

O silahı çalmamıştı,

Onu Bati'den ödünç almıştı.

Ah, biz arkadaştık.

Geceleri birbirimizi korurduk.

Büyük ihtimalle asla kaybolmuş* olmayacağız.

[Evet, sadece ikimiz ödeyeceğiz.]*

Ah, o sakatat gibi kokuyor.

(O yataktaki ceset.)

O silahı çalmamıştı,

Onu Bati'den ödünç almıştı.

Ah, burası çok karanlık.

[Belki de o hala hayattadır?]

Canını ne yakıyorsa, zamanla geçecektir.

[O artık bana bir yabancı gibi.]

[Geçiş]

Beni MKAD için gömdün. [MKAD için.]

Beni toprağa gömdün.

Ama ben Cehennemden çıktım,

Ve senin için geri döndüm. [Senin için.]

(Beni) sevdiğine beni ikna et! [Evet, evet,evet,evet]

Ve beraber olduğumuza... sonsuza dek.

Öldürüleceğimi biliyordum.

Senin ruhuna ihtiyacım olduğu için.

[Kısım 2]

Onun ellerini çok seviyordum.

Ama şimdi, onun elleri artık benim ellerimi ısıtmıyor.

Onun gözlerinde, ızdırap donmuş.

Onun ellerini çok seviyordum.

Ama şimdi, onun elleri artık benim ellerimi ısıtmıyor.

Onun gözlerinde, ızdırap donmuş.

Dudakları maviye dönüyor.*

[Aurto]

Beni MKAD için gömdün. [MKAD için.]

Beni toprağa gömdün.

Ama ben Cehennemden çıktım,

Ve senin için geri döndüm. [Senin için.]

(Beni) sevdiğine beni ikna et! [Evet, evet,evet,evet]

Ve beraber olduğumuza... sonsuza dek.

Öldürüleceğimi biliyordum.

Senin ruhuna ihtiyacım olduğu için.