şehir sokakları ıslak, yağmurla bugün...
taksi sürücüleri şeritten şeride sapıyorlar.
yalnız bir gitarcı çalıyor koridorun aşağısında
geceyarısı cazı/blues'u duvarların arasından geliyor.
seni telefonla aramayı denedim,
sadece çalmasını dinlemek için...
bana yalnız kalmanın daha iyi olacağını söyledin,
gözyaşlarının acıtabildiğini bilmiyordum.
çatıdayım ve yıldızlara bakıyorum,
aşağıdaki o bütün arabalara bakıyorum...
seni görebiliyorum
en sevdiğin barın köşesindeki pencerede,
ama sana ulaşmak için çok uzak,
mars'ta da olabilirim...
şehir çok yaşlı ve gri ve asi,
içine kapanıyor ve boğulmak istememi sağlıyor
ve tam karşı caddede oturuyorsun,
ama bu bir milyon ötede...
dünyamı yalnız ve karanlık bir yere döndürdün
uzayda kaybolan bir gezegen gibi ışığım sönüyor...
evreni aşardım sen neredeysen orada olmak için,
ama senin arka bahçendeyim,
ve mars'ta da olabilirim,
mars'ta da olabilirim!
ben göremiyorsun...
aydaki adam da olabilirim!
beni duyamıyorsun...
oh, bu kadar yakınında beni hissedebiliyor musun
ve hala çok uzak
bebeğim, mars'ta da olabilirim...
bebeğim, uçamıyorum,
eğer uçabilseydim sana doğru gelirdim...
belki denemeliyim
çatıdayım ve yıldızlara bakıyorum,
aşağıdaki o bütün arabalara bakıyorum...
seni görebiliyorum
en sevdiğin barın köşesindeki pencerede,
ama sana ulaşmak için çok uzak,
mars'ta da olabilirim...
mars'ta da olabilirim!
beni göremiyorsun...
aydaki adam da olabilirim!
beni duyamıyorsun...
oh, bu kadar yakınında beni hissedebiliyor musun
ve hala çok uzak...
bebeğim, mars'ta da olabilirim...
mars'ta da olabilirim...(7 kez)