Senden uzakta uyuyor olsam da,
Başka bir vücutla yan yana olsam da,
Hiçbiri senin vücudun gibi mutlu etmiyor,
Ve bana hayatı senin yaşattığın gibi yaşatmıyor
Bekliyorum ne zaman heyecanını bulacağını.
Seni uçurumlara, yüksek dağlara götürmeyi.
Acele etme,
Yat uzan benim tekerlekli evimde,
Bütün hayat sadece senin ve benim,
Ve rotamız sen ne istersen o olacak...
Ben, senin hizmetkarın. Sen, benim özel şefim;
bana hayatın tüm güzelliklerini
zeytinyağıyla pişiren.
Ve hepsinin tadına bakıyorum, aynı senin tenin gibi
Bekliyorum, bu örümcek ağını örüyorum,
Bak gözlerim nasıl da yaşlanıyor.
Sırtını ellerimle ovacağım,
Sana Romalılar gibi zaferler yaşatacağım,
Seni hem iyi günde hem kötü günde seveceğim.
Benim yara bandımı çıkarıyorsun,
Benim acılarımı dindiriyorsun,
Çünkü onları devekuşu tüyleriyle iyileştirdin.
Ve seni daha bir coşkuyla seviyorum.
Seni daha bir coşkuyla seviyorum.
Senin o kıymetli gözlerini bu şekilde görüyorum;
küçük bir çocuk, bir böcek, bir ayı gibi.
Kolların sanki bir buhar yatağı gibi,
en güzel uykularımı orada uyuyorum.
Kalbime kondun, sanki tembel bir ördek yavrusu gibi.
Beni kendi derene yüzmeye götürdün
ve dalgalarına bağımlı oldum.
Ama seninle neler yapmak istiyorum...
Yakışıklım, güzelim, delikanlım,
Yakışıklım, güzelim, benim değilsin.
Yakışıklım, güzelim, delikanlım,
Yakışıklım, güzelim, benim değilsin.
Ama seninle bir yuva kurmak istiyorum.
Benim yara bandımı çıkarıyorsun,
Benim acılarımı dindiriyorsun,
Çünkü onları devekuşu tüyleriyle iyileştirdin. (x2)
Benim yara bandımı çıkarıyorsun,
Benim acılarımı dindiriyorsun,
Çünkü onları devekuşu tüyleriyle iyileştirdin. (x2)
Ve seni daha bir coşkuyla seviyorum
Yakışıklım, güzelim, delikanlım,
Yakışıklım, güzelim, benim değilsin.
Yakışıklım, güzelim, delikanlım,
Yakışıklım, güzelim, benim değilsin. (x2)
Ama seninle bir yuva kurmak istiyorum.