Miðgarðsormur [Turkish translation]

Deniz kırmızı ve kaynama noktasında

Karanlığın derinliklerinde o bekliyor.

Şafak ve ölümcül fırtına,

Derin yalanlarda Midgardsormr.

Çimenli tepeciğe yürüdü

Ve Derinliğin onurunu seyretti

Orada deniz ve kumun üstünde,

Sürünerek ilerleyen Jörmungandur.

Dinle! O müthiş, Dedim ki:

Midgardsormur toprakları küçük ve müthiş karışlar.

O, benimle buluşacak olan,

Kanarken geri çekildi, cesaretten yoksun.

Oltamı ilk defa salladım,

Ve ipin sonunu kürekçilerin koltuğuna düğümledim.

İkinci defa salladığımda, o hala ısırmadı.

Dokunulmamış, yem yüzeye çıkıp batıyor.

Güçlü boğa Himinhrjodur'un kafası,

Hilmar solucan için yem olarak kullanır, bu iyi bitmeyecek!

Ölümcül olsa da yem göründü.

Canavarın kanı delirtiyor.

Güzellik refakatçin olsun-uzun solucanı öldürmelisin-

Yolunun her adımında.

Zehir senin etini ve yüzünü yiyebilir

Kaybetmiş oldukların.

Üçüncü sallamada ısırdı,

Koltuğu parçalıyor ve kayığı sallıyor.

Şimdi olta güçle çekilmeli,

Fakat ellerin solucanların güçlü ağızlya karışlaşması yetersiz.

İp kesildi, eldiven parçalandı,

Eldiven hüzünden, eller kesildi.

Kanca solucanın ağzını yırtıyor,

Bıçak gibi kesiyor.

Durmadan mücadele ediyorlar,

Kardeş gibi, tükenmiş, yaranlanmış.

Kavgalarında zaman geçiyor.

Kuyruk ve kancayı tutturarak.

Dalgaların arasında kafa görünüyor,

Kayığı ısırıyor, mücadele ediyor.

Bıçağımın ağzını ona sapladım, kan aktı.

Ağlamayla canavar dalgaların altında suya battı.

Thor'la buluşunca,

Savaşacağız.

Odaklı ve ihtişamlı,

Kendini koruyacak.

Görünürde, yemi geri çektim.

Asgard bana ihanet etti.

Jörmungandur, evet.

Ona getirim olduğu halde.

Kayık dalgaları yarıyor.

Tayfabaşı neşeli.

Karaya ulaştı,

Kayığını bağladı.

Canavar tekrar sürünüyor,

Barınağının onu beklediği yere.

Hava düzeldi, fırtına söndü,

Hilmar Midgardsormur'u yendiğinde.