eskilerde gibisin hala yanlış düşüncelerle
yanında biterdim hep sen düşünce derde
beni yanlış tanıdın ama inanırım dirence
sırtımda pençe, gözümde yaş, üzülme bence
yüzünden bir damla yaş akmamalıydı
canını sıkmamalı, kendimden bıkmamalıydım
geriye dönmem için tek bir özür yeterliydi oysa
ancak, o yüzük parmağından çıkmamalıydı.
2 yıl çabuk geçti, toz bulaştı gelinliğine
el verdim oysa ki ben, beni seç dün yerine!
odana dert doluyor gül yerine
uzun süredir ağlıyorum, sen bari gül yerime.
doluşmuş kelebekler bir günlük gözyaşına
bahaneleri kes be canım, sıkıldım bitti de şuna
yeniden gelme o dar sokağın en başına,
papatyaları saklıyorum gelecek yılbaşına
sana ben hiç bu kadar dolmamıştım
sen varken odama karanlık hiç böyle doğmamıştı
evet seviyordum, susuyordum ama solmamıştım
hiç bir aşık güneşinden bu kadar donmamıştır.
sana ben hiç bu kadar dolmamıştım
sen varken odama karanlık hiç böyle doğmamıştı
evet seviyordum, susuyordum ama solmamıştım
hiç bir aşık güneşinden bu kadar donmamıştır.
eskimiş yalanların kıyılarında yüzelim
hadi bir bahane daha üret de küselim!
sana annem kadar inanmıştım bozuldu düzenim,
bir kere doğru söyle hiç sevmedin güzelim
gerçekleri hep kendime sakladım
zehirli hançerleri hep kendime sapladım
geçmişi sen, geleceği ben hesapladım.
bir yangın üzerime doğru geliyor koşar adım
2 yıl çabuk geçti, damatlığımı çöpe attım
gündüzler basit fakat, geceler gider aklım
senden bu yana duvarlarıma çok kan aktı
ben de kanayan tüm resimlerini ateşe attım.
yanıp kül olan resim değil hayallerdi,
bugün yaktıklarım kalbe bir ara değenlerdi
çok derin sevdim, sen güneş değil seldin!
beni öldüren bensiz yaşayaman sendin.
sana ben hiç bu kadar dolmamıştım
sen varken odama karanlık hiç böyle doğmamıştı
evet seviyordum, susuyordum ama solmamıştım
hiç bir aşık güneşinden bu kadar donmamıştır.
sana ben hiç bu kadar dolmamıştım
sen varken odama karanlık hiç böyle doğmamıştı
evet seviyordum, susuyordum ama solmamıştım
hiç bir aşık güneşinden bu kadar donmamıştır.