Mayday [Turkish translation]

nerede olduğumu bilmiyorum (nerede)

koşuyorum ama aynı yerdeyim (kayıp)

tehlikeli bir labirentte kayboldum

(sana koşuyorum, sana)

soğuk hava etrafımda

ay ışığı bu anı renklendirildiğinde

oyun başladı, bu gece

nefesim tükeniyor, kurtar beni

kaçamıyorum

parmak uçlarımla sana dokunuyorum

hatırla beni, hatırla beni

bir gölge boğuyor beni şu an

bu yüzden uyanamıyorum bu uzun rüyamdan

seni bir daha asla göremeyeceğim

daha da derinleşen ve beni sarsan bu karanlıkta

sana geliyorum, 1 mayday

sana ulaşabilirim

evet evet

ucunda tek bir ışık olmayan bu labirentin sonunda

evet evet

sesim görünmez bir duvara çarpıyor ve saçılıyor

etrafımı saran bu oyun sona erecek ve kurtulacağım

umarım ağlamalarımı duyarsın, ortaya çık

yanında gözlerimi açtığım an

tekrar acı bir rüyadayım, bu gece

büyü yapıyorum, kurtar beni

kaçamıyorum

parmak uçlarımla sana dokunuyorum

böylece uyuyamazsın

bir gölge boğuyor beni şu an

bu yüzden uyanamıyorum bu uzun rüyamdan

seni bir daha asla göremeyeceğim

daha da derinleşen ve beni sarsan bu karanlıkta

sana geliyorum, mayday mayday

sana ulaşabilirim

yıldızlarla çizilmiş gökyüzü

karanlığın içinde kilitli ve sonunda kayboldu

neredesin şimdi?

seni çağıran sesimi duyuyorsan

lütfen cevap ver şimdi

gel ve kurtar beni

daha da derinleşen ve beni sarsan bu karanlıkta

sana geliyorum, mayday mayday

sana ulaşabilirim

1. mayday