Na na
(Mayberry'i özlüyorum)
Nanananana
Nananananana
Na na
Nanananana
Nananananana
Bazen bu dünya daha hızlı dönüyor gibi hissettiriyor.
Eski günlerdekinden daha hızlı.
O yüzden doğal olarak, daha fazla doğal afetlerimiz var.
Hızlı bir temponun gerginliğinden.
Pazar günü dinlenme günüydü.
Şimdi, gelişme için bir gün daha.
Ve şimdi yavaşlayamayız.
(Ve şimdi yavaşlayamayız.)
Çünkü ne kadar çok, o kadar iyi.
(Çünkü ne kadar çok, o kadar iyi.)
Hepsi bitmeyen bir süreç (Sonsuz.)
Mayberry'i özlüyorum.
Herşeyin siyah-beyaz olduğu yerde,
Kanepede oturup buz gibi kirazlı kola içerken.
Gitar çalarken,
İnsanlar geçer ve onlara ilk adlarıyla seslenirsin.
Bulutlar gelip geçerken izlersen.
Hoşçakal, Hoşçakal.
Bazen bu dünyanın haykırdığını duyuyorum.
Rüzgar eserken ağaçların arasından.
Burdaki dağın tepesine tırmandığımda,
Tanrının penceresinden bakmak için.
Şimdi uçamıyorum,
Ama beni yukarıya (Tepeye) çıkaran 2 ayağım var burda.
Gürültüden ve şehir sokaklarından uzakta,
Dertlerim kaybolur.
Mayberry'i özlüyorum.
Kanepede oturup buz gibi kirazlı kola içtiğim zamanları.
Herşeyin siyah-beyaz olduğu yerde,
Gitar çalarken,
İnsanlar geçer ve onlara ilk adlarıyla seslenirsin.
Bulutlar gelip geçerken izlersen.
Hoşçakal, Hoşçakal.
Bazen eski kirli bir yolda gittiğimi hayal ediyorum.
Haritada bile olmayan bir yolda.
Olta kamışı taşıyan bir babayla oğul görüyorum,
Ama ne zaman uyanmaya çalışsam, geriye dönmeye çalışıyorum
Şimdi Mayberry'i özlüyorum.
Herşeyin siyah-beyaz olduğu yerde,
Kanepede oturup buz gibi kirazlı kola içerken.
Gitar çalarken,
İnsanlar geçer ve onlara ilk adlarıyla seslenirsin.
Bulutlar gelip geçerken izlersen.
Hoşçakal, Hoşçakal.