Μαρτύριο [Martirio] [Turkish translation]

İşe gitmeden seni iki dakika görmek

Telefonda seninle fısıldayarak konuşmak

Bana yetmiyor artık

Aceleyle iki kelam etmek

Karanlıklarda senden bir öpücük çalmak

Ne ifade ediyor bana

Bizi görecekler diye dikkatli olamıyorum artık

Ne diyecekler diye korkmaya dayanamıyorum

Delirsek de, birbirimize tapsak da

Rol yapmak zorundayız

İşkence bu aşk, sana söylüyorum

İşkence bu aşk ve ağlıyorum

İşkence bizim aşkımız

Eziyet!

Başkalarının önünde aramızda bir şey yokmuş gibi sana dokunmak

Her gece sessizce acı çekmek

Yaralıyor beni

Gizlice evinin önünden geçmek

Ve hiç bir türlü sana "seni seviyorum" diyememek...