Derim ağaç kabuğu renginde
Kıyafetlerim ağaç gibi kokuyor
Dünyamı kazıyorum, köklerime ve otlarıma ulaşıyorum
Kolumun arkasından hakikatim kanıyor
Yara izi yok, ama işaretimi bıraktım
Arkadaşım bıraktığı halde yüksek dozdan gitti, hayat böyle karanlık işte
Kıyafetlerim ağaç gibi kokuyor
Dünyamı kazıyorum, köklerime ve otlarıma ulaşıyorum
Kolumun arkasından hakikatim kanıyor
Yara izi yok, ama işaretimi bıraktım
Arkadaşım bıraktığı halde yüksek dozdan gitti, hayat böyle karanlık işte
Hayat bi yandan da güneş batarken
parıldayacak kadar parlak gerçi
Çizdiği grafiği görüyorum
Bu gece geri döndüm, ışıkla beraber
Geçmişimin onuru içindeyim
Ardıma kadar açığım, şarap kadehinde değil de
fıçının içindeyim, zamanla daha iyi olurum
Siz çöküşlerden haz almaya çabalarken,
bense para kazanmaya devam ediyorum
Gözlerim ve kulaklarım zamklanmış, işime bakıyorum kısaca
Yükselişe ilerliyorum*
Gün doğana kadar uyumak yok
Trampet gümbürtüleriyle sırlarımı paylaşıyorum
ve tüm sadakatimi rehin veriyorum bu kan pompaları uğruna,
kanımın son damlası akana dek, tek aşkım bu işte
Ve tüm bu melekler silahlarını kaldırıyor
Ama dilim dişlerime temas ettiği sürece korkum yok
Buradayım; ve tufanı görüp, tüm ankrajları
uyuşturan taze kanlar adına konuşuyorum
Ve dünyaya yelken açtım, hakikat namına
Sıkı çalışıyorum, sorunun merkezi içimizde yaratılmış
Patlamak üzereyim, tüm damarlarım altın tozuyla dolu
1985 California* altın akımı, omurga ve et parçaları beni ayakta tutan
Benimkiler için çıktım ve bunu kurtlarım başardı
Bir omzumda karga, diğerinde kartal
Gözlerimse yaklaşan ışığın hakkından gelecektir