Yani artık benim dünyama geliyorsun, gösterebilirim
Onların kumsalda ayak izlerine doğru götürdükleri yerde
Vadilerin ve kanyonların içinden geçen yollardan
Omzundaki damarlara, tut elimi
Adadaki kayalıkların üstünde oturan adamım
Kara incinin üstünde, tepedeki aptalın üstünde
Gökkuşağı sonundaki altınım ben
Eğer benle gelmeni istersem, gelirsin
Yani özgürlüğü bulmak için benim dünyama geliyorsun
Yıldızlara doğru uçabilmen için kanat versin diye
Sana inanman için umut ve bir rüya getirsin diye
Sen karanlık ve kıpkırmızı gökyüzüne doğru suyun üstünde yüzerken
Adadaki kayalıkların üstünde oturan adamın ta kendisiyim
Kralın mühevheriyim
Çaresizlerin kalbindeki umudum ben
Kimsenin şarkı söylemeyeceği yerdeki koroyum
Burada bir yol var, kanyonun dışında
Burada seni bekleyen yeni bir hayat var!
Seni eve götüreceğim, bu buyük uçurumun dışından
Paylaşmak için masmavi gökyüzü gün ışığının yayıldığı yerde
Bütün bunların hepsinden kaçmak benim dünyama geldin yani
Ejderhalar ve aptallardan kaçıyorsun!
Karanlığa doğru, bomboş karanlık bir mağra, ruhunun içinde
Kaplanı kovalıyor, mücevherler
Adada kayaların üstündeki adamım ben
Dilenciyim, başarısızım, düzenbazım
Demek şimdi kefaret kapısına geliyorsun
Ayaklarında bir bilye ve bir zincir ile
Kanyonun dışarısında bir yol var
Dışarıda seni bekleyen bir hayat var
Seni eve götüreceğim, bu uçurumdan dışarı
Mavi gökyüzünün olduğu ve paylaşacak bir gün ışığının olduğu yere
Ben, adadaki kayalıkların, üstündeki, adamım x2