Love Yourself [Turkish translation]

( rose )

planlarımı bozduğun tüm o zamanlarla

ve adımı kullanarak girdiğin tüm o klüplerle

kalbimi kırdığını düşünüyorsun, oh, tanrı aşkına kızım

kendi başıma ağladığımı düşünüyorsun sen ama ağlamıyorum

( rose-jisoo )

annem seni sevmiyor ve o herkesi sever

ve ben hatalı olduğumu kabul etmeyi hiç sevmiyorum

ve ben kendimi işime çok kaptırmıştım

bu yüzden neler olduğunu bittiğini göremedim

( rose )

ama şimdi biliyorum kendi başıma uyurken çok daha iyiyim

( jisoo)

çünkü eğer görünüşünü bu kadar seviyorsan

oh, bebeğim gitmeli ve kendini sevmelisin

ve eğer hala bir şeylere tutunduğumu düşünüyorsan gitmeli ve kendini sevmelisin

[Rosé, Jisoo]

Tuturuturu turu Tuturuturu turu

[Rosé]

Tuturuturuturu Tuturuturuturu

( jisoo)

beni küçük hissettirdiğim tüm zamanlara

aşıktım şimdi ise hiç bir şey hissetmiyorum