bir zamanlar çok fiyakalı giyinirdin
hayatının baharında serserilere kuruş atardın, dimi?
insanlar "dikkatli ol bebeğim, düşeceksin" derdi
seninle hep dalga geçtikleirini düşünürdün
orada burada gülerdin,
herkese takılırdın.
şimdi ise çok sesli konuşmuyorsun
ve çok gururlu görünmüyorun
yemeğini aşırmaya çalışanlar oluyor
nasıl hissettiriyor?
nasıl hissetiriyor?
evsiz olmak,
tam bir bilinmezlik gibi,
yuvarlanan bir taş gibi
iyi bir okul okul bitirdin bu doğru, Bayan Yalnız
ama biliyorsun sadece bişeyleri almak için..
ve hiç kimse öğretmedi sana sokakta nasıl yaşanır,
ve şimdi başa çıkmak zorunda kalacaksın
asla taviiz vermeyeceğini söylemiştin,
gizemli serseri ile, fakat şimdi farkettin
o mazeret satmıyor,
gözlerinin boşluğuna bakman gibi
ve söyle ona "bi anlaşma yapmak istiyormusun?"
nasıl hissettiriyor?
nasıl hissettiriyor?
kendinde olmak
evin yönünü bulmamak
tam bir bilinmezlik gibi
yuvarlanan bir taş gibi
hokkabazların ve palyaçoların üstündeki sert bakışlarını
görmek için asla arkana dönmezsin,
hile yaptıklarında.
hiç bi zaman anlamadın bunun iyi olmadığını
diğer insanların sana tekme atmalarına izin vermemeliydin
kim omzunda bi siyam kedisi taşıdı?
bunu anladığında zoruna gitmedi mi?
o olması gerektiği yerde değildi gerçekten..
senden almak istediği herşeyi alıp çalabilirdi..
nasıl hissettiriyor?
nasıl hissettiriyor?
kendinde olmak
evin yönünü bulmamak
tam bir bilinmezlik gibi
yuvarlanan bir taş gibi
kuledeki prenses ve diğer sevimli insanlar
içip içip yaptıklarını düşünüyorlar
her türlü mücevheratın değiş tokuşunu
elmas yüzüğünü alsaydın iyi olurdu,
tehlikeye atsan iyi olurdu,
eğlenmeliydin.
Napoleon'da paçavralar içinde kullandığı lisan,
ona gitmelisin, seni çağırıyor, reddedemezsin,
hiç bişeyiin, kaybedecek hiç bişeyin olmadığında..
görünmezsin şimdi, artık gizleyecek bi sırrın kalmadı...