Lift [Turkish translation]

[Dize 1]

İşte burası orası

Otur, artık güvendesin

Bir asansörde sıkışıp kalmışsın

Sana ulaşmayı çalışıyorduk, Thom.

İşte burası orası

Hiçbir zaman incinmeyeceğin yer.

[Nakarat]

Havalandırmadan gelen koku

Suyun üstündeki ölü balıklar

Tüm ceplerini boşalt çünkü

Artık eve gelme vakti.

[Dize 2]

İşte burası orası

Beni hatırladın mı? O hep gördüğün yüzüm ben.

Bir asansörde sıkışıp kalmışsın,

Okyanusun dibindeki bir balinanın karnının içinde.

[Nakarat]

Havalandırmadan gelen koku

Suyun üstündeki ölü balıklar

Tüm ceplerini boşalt çünkü

Artık eve gelme vakti.

Havalandırmadan gelen koku

Suyun üstündeki ölü balıklar

Of, salla gitsin.

[Kapanış]

Bugün ömrünün geri kalan

İlk günüdür.

Bu yüzden neşelen, bücür.