O hala karışık olmayan zamanları hatırlıyor,
Ama o senin asla göremeyeceğin şeyleri gördüğünden güneşin doğuşu kadar emin,
Kaybedilenler ve yürek sızıları onun gücüne yeter,
Ama onların hepsi nasıl paylarını alıyorlar.
O hala burada savaşıyor,
onun için hayatın olduğundan daha emin.
Zaman hepimizi alacak, ve bizi taşlara döndürecek.
Bizi pişmanlıklarla bırakır ve iplerden ayırır,
asılmış kırılgan kemikleri
Onu bırak.
Onu bırakamıyorum.
Onu bırakamıyorum.
Elleri bizim asla bilemeyeceğimiz sıkıntıların hikayesini anlatıyor.
Yüzü hayatındaki yolculukların haritasıydı.
Ama bu gözler esirgenen o ruhtan hiç bahsetmiyor,
ölümle dolmuş bir kalp.
O hala burada savaşıyor,
onun için hayatın olduğundan daha emin.
Zaman hepimizi alacak, ve bizi taşlara döndürecek.
Bizi pişmanlıkla bırakır ve iplerden ayırır,
Asılmış kırılgan kemikleri.
Onu bırak.
Onu bırakamıyorum.
Onu bırakamıyorum.
Onu bırak.
Onu bırakamıyorum.
Onu bırakamıyorum.
Onu bırak.
Onu bırak.
Onu bırak.