Son öpücük,
Son öpücüktür halbuki bizim haberimiz yoktur
Bozuk bir gitarın son teli gibi
Tamamlanmamış bir şaheserin ortasında ara vermek gibi
Son öpücük
Temmuz kalbinde devrilen bir yattır
Kaderimiz gibi sakin ve durgun bir gölettir
Ölmeden önce yıpranmış bir çiçektir
Dudaklarım parfümlü mektuplarını defalarca öpüyor
Vücudun küçücük parçaların yerine, onlara aşığım
Sakin gözyaşlarım beyhude gözümden dudağıma kayıyor
Son öpücük
Hala beni rahatsız ediyor ama yine de son öpücüktür
Güz yazın son güneşin ucunda oturuyor
Şarkılarda söylediğimiz gibi boş vermek en iyisidir
Son öpücük
Trenin demiryolundan yanılmasını bilmeden ona binmektir
Gökte uçup bombalarla patlayan bir uçaktır
Bir yıkık gemi için iki taraflı bir savaşa benziyor halbuki savaşta bir taraf kazanacak
Soğuk yatak örtüsünü avucuma alıyorum
Bıraktığın gömleği elime alıp bağrıma basıyorum
Başka bir pişmanlık gibi
Ve aç ağzım sadece gecelerim boşluğunu ısırıyor
Dudakların olmayınca
Sabah kahvesi gibiymiş son öpücüğün
Taze tereyağı ve taze ekmek gibiymiş
O son öpücüğünmüş