Izgara restoranının köşesinde oturdum -
Pencere eşiğinde plastik çiçekler ile,
Başka mucizeler yok artık, ekmekler ve balıklar*
Bulaşıkların yıkanması ile fazla meşguldüm.
Tepki seviyesi fazla yüksek,
uyarıcı olmadan devam edebilirim.
Bütün imkanlarımın ve yöntemlerimin ötesindeyim,
Araf aleminde yaşıyorum.
Donmuş okyanustaki patlamaları görebiliyorum,
Soğuk duygunun statik yükünü.
Uzak gözler tarafından izlenerek,
Sessiz, gizli casuslar tarafından izlenerek.
Fakat içimdeki sıcaklık hala akıyor,
Ve beni iyi tanıdığını hissediyorum.
Şans yok, talih kuşları yok,
Teselli edici detaylar yok artık,
Bu yalnızca sağduyu,
Buralarda hiçbir şey tesadüfi değildir.
Gönüllüyüm - ellerini üzerime koy
Hazırım - ellerini üzerime koy
İnanıyorum- ellerini üzerime koy
Üzerime...
Bahçelerde çalışıyorum, dikensiz güller,
Şişman adamlar bahçe hortumlarıyla oynuyor.
Havuz başındaki gülüşte alaycılık havası var.
Kokteyl barının yanında sosisler şişleniyor.
Işıktan ve sesten uzaklaşıyorum,
Yeraltına inen merdivenlerden aşağı...
Fakat içimdeki sıcaklık hala akıyor,
Ve beni iyi tanıdığını hissediyorum.
Bu yalnızca sağduyu,
Buralarda hiçbir şey tesadüfi değildir.
Gönüllüyüm - ellerini üzerime koy
Hazırım - ellerini üzerime koy
İnanıyorum- ellerini üzerime koy
Üzerime,
Üzerime...